Boyunda fark edilen şişlikler göz ardı edilmemeli
BOYUNDA ele gelen kitleler çoğu zaman basit bir şişlik gibi algılansa da bazen ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabiliyor. Özel Ento Kulak Burun Boğaz Cerrahi Tıp Merkezi’nden Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Nimet Özalp Devseren, boyun kitlelerinin oluşum nedenlerinin oldukça çeşitli olduğunu belirterek, erken tanının önemine dikkat çekti.
“Boyun kitleleri; lenf bezlerinden tiroid nodüllerine, lipom ve kist gibi iyi huylu oluşumlardan enfeksiyonlara kadar birçok nedenle ortaya çıkabiliyor” diyen Dr. Devseren, “Bu noktada muayenenin doğru ve eksiksiz yapılması son derece önemlidir. Boyun kitlelerine bakmak, tanı ve yönlendirmeyi yapmak özellikle KBB uzmanlarının temel işidir. Bu nedenle boyunda fark edilen her şişlik mutlaka bir KBB hekimi tarafından değerlendirilmelidir” dedi.
YAŞA GÖRE FARKLI
Dr. Nimet Özalp Devseren, çocuklar ve erişkinlerde boyun kitlelerinin nedenlerinin de farklılık gösterebildiğini kaydederek, “Çocuklarda daha çok enfeksiyonlara bağlı reaktif lenf bezleri görülürken, erişkinlerde altta daha ciddi nedenler çıkabilir. Bu nedenle yaş grubuna göre değerlendirme yaklaşımı da önem taşır. Ayrıca, boyunda ortaya çıkan bir kitlenin altında nadiren de olsa lenfoma gibi ciddi hastalıklar da yatabilir. Özellikle soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonları veya diş kaynaklı iltihaplar boyunda geçici şişlikler oluşturabilir. Ancak kitleler nadiren de olsa baş ve boyun kanserlerinin ilk belirtisi olabiliyor” diye konuştu.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
BOYUNDA ele gelen her şişliğin bir sebebi olduğunu, 3 haftayı aşan her kitlenin mutlaka incelenmesi gerektiğini, erken tanı sayesinde hem tedavinin kolaylaştığını hem de olası ciddi hastalıkların önlenmiş olduğunu dile getiren Dr. Nimet Özalp Devseren, “Kitle sert ve hareketsizse, hızla büyüyorsa, ağrısızsa, seste kısılma, nefes darlığı eşlik ediyorsa, gece terlemeleri kilo kaybı varsa zaman kaybetmeden hekime başvurulması gerekir” ifadelerin kullandı.
TANI VE TEDAVİ SÜRECİ
Boyun kitlelerinin doğru şekilde değerlendirilmesi için öncelikle detaylı bir fizik muayene yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Devseren, “Gerekli görüldüğünde ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve biyopsi gibi ileri yöntemlerle kitlelerin niteliği belirleniyor. Tedavi ise altta yatan nedene göre değişiyor. Enfeksiyon kaynaklı kitleler genellikle ilaçla gerilerken, iyi huylu tümörler şikâyet yaratıyorsa cerrahi olarak çıkarılabiliyor. Kötü huylu kitlelerde ise cerrahi müdahale, radyoterapi veya kemoterapi uygulanıyor” diye konuştu.